1. Haberler
  2. DÜNYA
  3. Yılan Korkusuyla Grönland’a Uzanan Yolculuk

Yılan Korkusuyla Grönland’a Uzanan Yolculuk

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Jo Fidgen, Katy Takatsuki

BBC Outlook*

Tété-Michel Kpomassie, Grönland’da yılan veya kertenkele olmadığı bilgisini edindiği gün, Togo’yu terk ederek Arktik’te yeni bir hayata adım atmaya karar verdi.

Tété-Michel, 1958 yılında, henüz 16 yaşında, yılanların ölümcül olabileceğini anlamıştı. Bir gün bir palmiye ağacının tepesinde hindistan cevizi yerken bir yılanla karşılaşmış ve panikle ağaçtan yaklaşık 10 metre yükseklikten düşmüştü.

Düşme sonrası yaşadığı kabuslar nedeniyle üç gece boyunca uyuyamayan genç adam, elektrikçi ve şifacı olan babasının, yılanlarla ilgili korkusunu yenmesi için onu piton kültü uzmanı olan rahibeye götürmesini sağladı.

Bugün 80 yaşında olan Tété-Michel, BBC’de yayınlanan Outlook programında, “O gece bana bir arınma banyosu yaptılar ve rahibe, babama yılan kültü rahibi olmam gerektiğini söyledi” dedi.

Babası bu öneriye razı olsa da Tété-Michel için yılanlara tapmaya adanmak, bir onur değil, kendisini hapsedecek bir ceza gibiydi.

Sonraki birkaç hafta boyunca, babasına iyileşmesi gerektiğini söyleyerek çeşitli bahaneler uydurdu. Ortak olduğu eski Fransız misyoner kütüphanesine sığındı ve orada hayatını değiştirecek bir keşif yaptı.

Tété-Michel, “Hâlâ yanımda taşıdığım ‘Grönland ve Alaska Eskimoları’ adlı bir kitap vardı” diye hatırlıyor. Bu eser, Afrika ve Avrupa’yı kapsayan sekiz yıl sürecek bir yolculuğa çıkması için ona ilham verdi; böylece Afrika topraklarından Grönland’a ayak basan bilinen ilk kişi oldu.

Yıllar sonra, yaşadığı maceraları “Grönland’da Bir Afrikalı” başlıklı bir eserde kaleme aldı.

AncaTété-Michel, o eseri okuyarak buz tutmuş manzaraları hayal ederken, o güzel topraklara ulaşmak için yanıtlaması gereken çok önemli bir soru ile karşı karşıya kaldı: “Bu cennet neredeydi?”

Grönland adının donmuş bir yer olduğunu öğrendikten sonra, bir harita edinmek amacıyla tekrar kütüphaneye döndü.

“Grönland’ın Amerika’ya oldukça yakın, Afrika’dan ise çok uzak olduğunu fark ettim. Bu yüzden kaçış planımı uygulamaya başladım.”

“Biriktirdiğim parayı otobüs durağına gitmek için kullandım ve bir şoförden Gana’ya gidip gidemeyeceğini sordum” diye belirtiyor.

Tété-Michel henüz Danimarka sınırlarına ulaşmadan önce Afrikayı ve Avrupa’yı geçeceği sürecin toplamda 8 yıl süreceğini bilmiyordu.

Kopenhag’a vardığında ise, oraya ulaşmanın zorluğuna dikkat çeken bir konsolosluk asistanıyla konuşmuştu. “Kopenhag’da bana ‘Grönland’da ne yapacaksın?’ diye sordular. ‘Yılan olmadığını öğrendim, o yüzden gidiyorum’ dedim. ‘Ülkenizdeki sıcaklık ne kadar?’ diye sordu, ben de ‘Bilmiyorum, yaklaşık 30 santigrat derece’ dedim. ‘Grönland’da sıcaklık -40 dereceye kadar düşüyor. Bu çok büyük bir fark’ dediler.”

“Fakat düşüncelerimi değiştirmedim ve biletimi aldım. Tekne, Grönland’ın güneyindeki Julianehaab’a, Grönlandca Qaqortoq olarak adlandırılan bölgeye gidiyordu.”

‘İlk kez siyah bir adam görüyorlardı’

Qaqortoq’a doğru yedi günlük tekne yolculuğu boyunca, kitapta yer alan birçok sahneyle karşılaştı.

Bu anılarını, “Yazın gece olmadığını o zaman gördüm. Ayrıca ilk kez buzdağlarını gözlem

Yılan Korkusuyla Grönland’a Uzanan Yolculuk
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir