Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, talep göstergelerini yakından izlediklerini ve talep koşullarındaki olumsuz gelişmelerin dezenflasyon sürecini etkileyebileceğini belirtti. Karahan, “Dezenflasyon sürecinin devamına yönelik kararlılığımızı korurken, likidite koşullarını takip etmeye ve likidite yönetimi araçlarını etkili bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz,” ifadelerini kullandı.
Karahan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na, TCMB Kanunu çerçevesinde Bankanın faaliyetlerine dair bir sunum gerçekleştirdi.
Küresel ekonomik gelişmelere dikkat çeken Karahan, 2 Nisan’da ABD’nin geniş kapsamlı gümrük vergisi paketini açıkladığını hatırlattı.
Söz konusu gelişmenin, küresel ticaret dinamiklerini önemli ölçüde etkileyeceğini ve hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin ekonomik verilerine yansımaya başladığını aktaran Karahan, “Son dönemdeki tarife kararlarının bir kısmı ertelense de küresel ticaret ve ekonomi politikalarındaki belirsizlikler yüksek seviyelerde devam ediyor. Bu belirsizlikler, küresel büyüme üzerinde aşağı yönlü riskler oluştururken, enflasyon üzerinde de ülkeden ülkeye farklı etkiler doğurmakta,” dedi.
Enerji emtia fiyatlarındaki yakın dönemdeki düşüşlere değinen Karahan, “Enerji dışı emtia fiyatları keskin bir düşüşün ardından değerli metal fiyatları sayesinde yükseliş gösterdi. Gelecek dönemde, küresel talep görünümü, jeopolitik riskler ve arz yönlü faktörlerin emtia fiyatları üzerinde belirleyici olmasını bekliyoruz,” açıklamasında bulundu.
Küresel piyasaların, tarife adımları sonrasında daha fazla faiz indirimine hazırlandığını belirten Karahan, “Buna rağmen, merkez bankaları politika iletişimlerinde indirim süreçlerini temkinli biçimde sürdüreceklerini vurguluyor,” ifadelerini kullandı.
“Talep göstergelerini yakından takip ediyoruz” başlığı altında, yurt içi makroekonomik duruma ilişkin tespitlerini paylaşan Karahan, mal talebine dair göstergelerin yurt içi talebin ılımlı ancak bir miktar dirençli olduğunu gösterdiğini ifade etti.
Ocak ve Şubat aylarında perakende satış hacim endeksinin arttığını belirten Karahan, “Ancak, kartla yapılan reel harcamaların daha zayıf bir görüntü sergilediğini görmekteyiz. Özellikle hizmet sektörlerinde harcamaların ılımlı seyretmeye devam ettiğini belirtmek gerekir. Talep göstergelerindeki gelişmelerin dezenflasyon sürecini olumsuz etkileyebileceği durumda gerekli önlemleri almayı planlıyoruz,” dedi.
2025 yılına ilişkin cari işlemler açığı tahminlerine de değinen Karahan, bu tarihte cari açığın milli gelire oranının uzun dönem ortalamalarının altında kalmasını beklediklerini söyledi.
Dezenflasyon sürecinin devam ettiğini dile getiren Karahan, enflasyon istikrarını sağlamak için oluşturulan ana eğilim göstergelerini yakından izlediklerini ifade etti.
Karahan, bu göstergeleri oluştururken geçici şoklar, mevsimsel etkiler ve dalgalanmalardan arındırdıklarını aktararak, “Ana eğilim, Ocak’taki artışın ardından Şubat-Mart döneminde önemli bir yavaşlama gösterdi. Nisan ayında ise finansal piyasalardaki gelişmelerin etkisiyle ana eğilimde bir yükseliş gözlemlendi. Fakat kullandığımız altı göstergenin ortalaması ve tahmin performansı, yıllık enflasyonun yüzde 30’un biraz üzerinde bir seviyede seyrettiğini göstermektedir. Bu bulgu, dezenflasyon sürecinin devam edeceğini kanıtlar nitelikte,” diye konuştu.
Zirai don olayının gıda fiyatları üzerindeki riskleri artırdığını belirten Karahan, “Mal enflasyonu görece düşük bir seyir izlerken, hizmet sektöründe de kademeli bir yavaşlama yaşanıyor. Yıllık baz