Ramazan ayında gün boyu oruç tutarken vücudun uyum sağlaması ve enerji seviyelerinin düşmesi nedeniyle egzersiz alışkanlıklarında dikkatli olunması önemlidir.
Kişisel antrenör Belal Hafeez ve diyetisyen Nazima Qureshi, bu konuda uzman isimlerdir. İkili, oruç sırasında yemek ve egzersiz konularında Sağlıklı Ramazan Rehberi adlı bir kitap da kaleme almıştır.
Hafeez, “Ramazan’ın esas amacı, dua ve maneviyata daha çok odaklanmak. Aynı zamanda bu ayda yaşamayı ve kişisel gelişimi teşvik etmek. Ne tükettiğimiz ve egzersiz yapmamız, stres seviyemizi, iş-yaşam dengesini ve ailemizi etkileyen önemli unsurlar arasında” şeklinde açıklamalarda bulunuyor.
Bu 30 günlük oruç döneminde sağlıklı kalmak ve formda kalmak isteyenler için dikkat edilmesi gereken birkaç önemli nokta bulunuyor.
Susuz kalmayın
Qureshi, “Birçok insan Ramazan’ın başlangıcındaki günlerde baş ağrısı çekiyor; bu genellikle vücuttaki su eksikliğinden kaynaklanıyor” diyor.
“Hedef, oruç tutmadığınız günlerde içtiğiniz su kadar su tüketmektir. Bu nedenle, suyu akşam iftar ile sabah sahur arasında paylaştırmalısınız. Sabahları bir litre su içmek, keyfinizi artıracaktır” şeklinde önerilerde bulunuyor.
Eğer gün boyunca kafeinli içecekler tüketiyorsanız, kafein eksikliği de baş ağrısına yol açabilir, bu yüzden yeterli su içmek daha da önem kazanıyor.
Baş ağrılarının önlenmesi adına, Qureshi, “Ramazan başlamadan önce kahve tüketimini azaltmayı” tavsiye ediyor. Eğer hâlâ baş ağrısı yaşıyorsanız, susuz kalmamak bu durumu hafifletecektir.
Güne doğru başlayın
Hafeez, “Oruç süresince yalnızca iftar ve sahur olmak üzere iki öğün yiyeceksiniz. Bu nedenle, gün boyu enerjinizi yüksek tutacak yemekleri tercih etmelisiniz” diyor.
Qureshi, “Enerjiniz düşük olduğunda, uyuma isteğiyle sabah öğününü atlamak cazip gelebilir. Ancak vücudun beslenmeye ihtiyacı var” diye ekliyor.
“Sabah öğününüz, biraz protein, sağlıklı yağlar ve kompleks karbonhidrat içermelidir. Eğer üzerine sebze veya meyve de ekleyebilirseniz, çok daha iyi bir denge sağlamış olursunuz. Geceden ıslatılmış yulaf, bu kombinasyonu sağlamanın harika bir yoludur. Yulaba süzme yoğurt, çia tohumu, meyve ve süt eklenebilir.” şeklinde öneriler sunuyor.
Geceden hazırlanan yulafın bir başka avantajı da sabahları daha uzun uyuma fırsatı sunmasıdır.
Qureshi, sabah erken yemek alışkanlığının zorlayıcı olabileceğini, fakat vücudun hızlı bir şekilde buna adapte olabileceğini belirtiyor.
“İlk günler zorlanırsanız, alışmaya başlamak için az miktarda bir şeyler yemeyi deneyebilirsiniz. Genelde dördüncü veya beşinci günde gerçekten acıkmaya başlarsınız” şeklinde bilgi veriyor.
Akşamları aşırı yemekten kaçının
Hafeez, tüm gün oruç tutmanın ardından, iftarı aileniz ve arkadaşlarınızla birlikte yaparken, akşam yemeğini ‘telafi etme’ isteğinin doğabileceğini ifade ediyor.
“Orucunu açma anı, insanların bir araya geldiği eğlenceli bir zamandır. Ancak pek çok kişi iftar sırasında ağır kalori içeren yiyecekler tüketiyor, bu da aşırıya kaçılmasına sebep olabiliyor” şeklinde açıklıyor.
“Yağda kızartılmış hamur işleri yüksek kalori içeriyor; çoğu insan bir avuç kadar tüketmeden yemeğe başlayamıyor. Bu durum, günlük
