1. Haberler
  2. DÜNYA
  3. Kadınların Siyasette Gücü: Hala Yetersiz Temsil

Kadınların Siyasette Gücü: Hala Yetersiz Temsil

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kadınlar son yüzyılda oy verme hakkını elde ederek ve pek çok ülkede parlamentolara katılarak önemli siyasi ilerlemeler kaydetti.

Ancak kadınların temsil oranı, özellikle üst düzey görevlerde hala yetersiz kalmaktadır.

İşte siyasette kadınlarla ilgili dört dikkat çekici gerçek.

1. Kadınlar neredeyse her ülkede oy verme hakkını kazandı

20. yüzyılın başlarına kadar çok az sayıda kadının oy verme hakkı bulunuyordu, ancak yüzyılın sonuna gelindiğinde bu durum büyük ölçüde değişti ve yalnızca birkaç kadın oy verme hakkından mahrum kaldı.

21. yüzyılda, bu eğilim bazı ülkelerde devam etti ve Suudi Arabistan, 2015’te kadınlara yerel seçimlerde oy verme hakkı tanıdı. (Suudi Arabistan’da ulusal seçim yapılmamaktadır.)

Birleşmiş Milletler verilerine göre, böylece tüm ülkelerdeki kadınlar yasal olarak oy kullanma hakkına sahip oldu.

Ancak Taliban yönetimi altındaki Afganistan’da kadınlar son zamanlarda bu haklarından mahrum bırakıldı. Birleşmiş Milletler Kadın kuruluşuna göre, “Afgan kadınları oy verme hakkını 100 yıldan daha uzun bir süre önce kazandı. Fakat günümüzde Taliban yönetimi altında kamusal hayattan silindiler. Şu anda hiçbir Afgan kadını ulusal ya da bölgesel düzeyde herhangi bir önemli siyasi pozisyonda bulunmuyor.”

19. yüzyılın ortalarına kadar, genel oy verme hakkı erkekler için de yaygın değildi. Ancak bazı ülkelerde erkekler oy verme haklarını kazanırken, kadınlar büyük ölçüde dışlanmaya devam etti. Yeni Zelanda, 1893’te kadınlara oy verme hakkı veren ilk ülke oldu. (O zamanlar Britanya’nın bir sömürgesi olmasına rağmen, kendini yönetiyordu.)

İngiltere merkezli sivil toplum örgütü Global Change Data Lab’in proje lideri Bastian Herre’ye göre, İkinci Dünya Savaşı başlangıcında, erkeklerin dünya genelinde ülkelerin üçte birinde oy hakkı bulunurken, kadınların yalnızca altıda biri bu hakka sahipti.

Herre, “Kadınlara yönelik oy hakkı ayrımcılığının sona erdiği birçok ülkede İkinci Dünya Savaşı sonrası yıllarda fark hızla kapandı ve hem kadınlar hem de erkekler diğer ülkelerde oy hakkı elde etti” dedi.

Bazı Afrika ülkelerinde kadınlara oy verme hakkı bağımsızlıktan sonra tanındı. Ancak bazı ülkelerde ayrımcılık şaşırtıcı bir süre devam etti.

ABD’de 1965 yılına kadar birçok siyah kadının ve erkeğin oy verme hakkı bulunmuyordu. İsviçre’de ise kadınlar federal seçimlerde oy verme hakkını 1971’de elde edebildi. Güney Afrika’da ise siyah kadınlar ilk kez oy kullanma hakkını 1993 yılında elde etti.

Her ne kadar resmi olarak oy verme hakkına sahip olsalar da, bu hakkı kullanabilmek oldukça farklı bir meseledir.

Bağımsız sivil toplum kuruluşu World Population Review’a göre, “Bazı ülkelerde ve bölgelerde kadınların oy kullanma hakları yasal olmasına rağmen, sosyo-kültürel normlar, taciz, sandıkta yaşanan şiddet veya eşlerinin baskısı nedeniyle oy kullanmalarına engel olmaktadır.”

Kuruluş, Mısır’daki kimlik gösterme gerekliliğine dikkat çekiyor. Bu görünüşte makul bir kural olmasına karşın, kadınların geçerli bir kimlik kartına sahip olma olasılığı erkeklerden daha düşüktür. Kimlikleri bulunsa bile genellikle eşlerinin elindedir; bu nedenle erkekler kadınların oy kullanıp kullanamayacağına karar verme yetkisine sahip oluyor.

2. Kadınlar sadece üç parlamentoda çoğunlukta

İsveç merkezli Varieties of Democracy Project (V-Dem) adlı kuruluşa göre, 20. y

Kadınların Siyasette Gücü: Hala Yetersiz Temsil
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir