Bugün gerçekleştirilen ABD Merkez Bankası ( Fed ) toplantısı sona eriyor. Toplantı sonrası faiz kararı, bu akşam 22:00’de ilan edilecek. Fed, enflasyonla mücadelede faiz oranlarını yüksek tutmaya devam etmek, hiçbir değişiklik yapmamak ya da faiz oranlarını düşürerek büyüme ve istihdamı teşvik etme seçeneklerinden birini seçecek.
Uzmanlar ve yatırımcıların büyük çoğunluğu, Fed’in faiz oranlarını değiştirmeden önce yeni vergilerin ABD ekonomisi üzerindeki etkilerini gözlemlemeyi tercih edeceğini düşünmektedir.
FED BAĞIMSIZ HAREKET ETME YETKİSİNE SAHİP
ABD Merkez Bankası, istikrarlı fiyatlar ve sürdürülebilir maksimum istihdam sağlamak amacıyla Kongre’den bağımsız hareket edebilme yetkisine sahiptir. Banka, fiyat istikrarını ve istihdamı sağlamak için genellikle kısa vadeli borç verme faiz oranlarında artış ya da azalış yapmaktadır.
Bu durum, araç kredileri ve konut kredileri gibi birçok borçlanma maliyetinde değişikliklere yol açarak ABD ekonomisinde yavaşlamaya sebep oluyor.
TRUMP’IN VERGİ POLİTİKALARI KÜRESEL PİYASALARI ETKİLİYOR
Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın geçtiğimiz ay Çin’e uyguladığı yüksek gümrük vergileri ve diğer ülkelere getirdiği daha düşük, ancak yaygın taban vergiler, küresel finans piyasalarında önemli dalgalanmalara yol açtı. Bu adımlar, yalnızca dış ticareti değil, aynı zamanda Fed’in para politikası kararlarını da derinden etkiliyor.
BEYAZ SARAY’DAN GEÇİCİ VERGİ ASKI
Trump yönetiminin başlattığı vergi uygulamaları, birçok ülkeye maliyet artırıcı etkiler yaratırken, Beyaz Saray bu vergileri temmuz ayına kadar askıya alma kararı aldı. Bu durum, mevcut ticaret anlaşmalarını yeniden gözden geçirmek için zaman kazanma stratejisi olarak değerlendiriliyor. Ancak, piyasalarda belirsizliği azaltmak yerine daha fazla artırdı.
İTHALAT STOĞU EKONOMİK DARALMA RİSKİ TAŞIYOR
Yeni vergi uygulamaları devreye girmeden önce, hem tüketicilerin hem de işletmelerin ithalatı artırdığı yönünde ekonomik veriler mevcut. Bu stoklama durumu, yılın ilk çeyreğinde potansiyel bir ekonomik daralma riskini gündeme getirdi ve ABD ekonomisinin kısa vadede yavaşlayabileceğine dair endişelere yol açtı.
ENFLASYON FED’İN HEDEFİNE YAKLAŞTI, AMA HALA ÜZERİNDE
İşsizlik oranı tarihsel düşük seviyelerde kalmaya devam ederken, enflasyon oranı da Fed’in uzun vadeli %2 hedefine neredeyse ulaştı. Fakat hâlâ bu hedefin biraz üzerinde seyrediyor. Bu durum, Fed’in faiz indiriminde temkinli olmasına neden oluyor.
FAİZ TARTIŞMASI: POLİTİK Mİ, EKONOMİK Mİ?
Citibank ekonomistleri, Fed’in enflasyonu yeniden değerlendirme ihtimalinin olduğunu ve işgücü piyasasını desteklemek amacıyla faiz oranlarını düşürme yoluna gidebileceğini belirtti. Ancak bunun gerçekleşmesi için, işgücü piyasasında önemli bir zayıflama olması gerektiği ifade ediliyor. Deutsche Bank ve diğer analistler ise Fed’in karar almak için bekle-gör politikasını izleyebileceğine ve kısa vadede faiz indiriminden kaçınacağına dair öngörülerde bulunuyor.
FAİZLER SABİT KALABİLİR
Bu hafta yapılacak FOMC (Federal Açık Piyasa Komitesi) toplantısında, herhangi bir faiz indirimi kararı alınması beklenmiyor. Fed, mevcut beklentilere paralel olarak sıkı duruşunu korursa, politika faizi %4,25 – %4
