İtalyan gazeteci Cecilia Sala’nın İran‘da gözaltına alınması, uluslararası “rehine diplomasisi” iddialarını da beraberinde getiren oldukça karmaşık bir müzakereler sürecini tetikledi.
Sala vakasının, İstanbul-Milano uçuşu sonrasında İtalya’daki bir havalimanında yakalanan ve ABD tarafından iadesi talep edilen bir İran vatandaşıyla bağlantılı olabileceği öne sürülüyor.
İtalya Dışişleri Bakanlığı, Sala’nın 19 Aralık’ta Tahran’da gözaltına alındığını 27 Aralık’ta duyurdu. Il Foglio gazetesi ve Chora Media podcast platformu için çalışan 29 yaşındaki Sala, 13 Aralık’ta gazeteci vizesiyle İran’a gitti; 20 Aralık’ta İtalya’ya dönmeden önce, 19 Aralık’ta İran polisi tarafından otelinden alınarak Evin cezaevine götürüldü.
Sala’nın erkek arkadaşının da çalıştığı Il Post sitesinin haberine göre, İtalyan gazeteci ilk 24 saat boyunca kimseyle görüşmesine izin verilmeden hücrede tutuldu. Ardından, iki telefon görüşmesi yapmasına müsaade edilince ailesini ve erkek arkadaşı Daniele Ranieri’yi arayarak durumu hakkında bilgi verdi.
Il Post, Ranieri ile yaptığı telefon görüşmesinde Sala’nın kullandığı ifadelerin “doğal” olmadığını, İngilizce’den tercümeye benzeyen ifadeler kullandığı için telefon konuşmasında “yazılı bir metni okumak zorunda kalmış olmasının muhtemel” olduğunu aktardı.
İtalyan basını, Sala’nın bir haftadır tecrit hücresinde tutulduğunu ve avukatıyla görüşmesine izin verilmediğini bildirdi.
Cecilia Sala, 27 Aralık’ta nihayet İtalya’nın İran Büyükelçisi Paola Amadei ile görüşme imkanı bulabildi. Bu tarih itibarıyla İtalyan hükümetinden endişe veren bir takım açıklamalar yapılmaya başlandı.
Dışişleri Bakanlığı, Sala’nın gözaltına alındığını ilk kez 27 Aralık’ta duyurdu ve basından “ihtiyatlı” bir yaklaşım sergilemesini istedi.
Başbakanlık ise vakayı “karmaşık” olarak tanımlayıp, “İtalyan gazeteciyi bir an önce evine getirmek için çabaladıklarını” belirtti.
Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, sorunun hızla çözülmesini umduğunu bildirdikten sonra “Fakat bu bize bağlı değil,” şeklinde konuştu.
İtalya basınında, Cecilia Sala’nın bir “rehine diplomasisi” politikasının kurbanı olabileceği yönünde iddialar ortaya atılmaya başlandı.
La Repubblica gazetesi, “Cecilia Sala, İranlı bir silah kaçakçısının İtalya’da tutuklanmasının ardından otelinden alındı” başlıklı haberinde şu ifadeleri kullandı:
“Cecilia Sala’nın serbest bırakılması için çalışanları endişelendiren bir zamanlama söz konusu. Gazetecinin tutuklanmasından üç gün önce, 16 Aralık’ta 38 yaşındaki bir İran ulusu Malpensa (Milano) havaalanında tutuklandı. İstanbul’dan gelen bu kişinin adı Muhammed Abedini’ydi ve bir istihbarat kaynağının aktardığına göre ‘sıradan bir vatandaş değil’.”
Kamu yayıncısı Rai, Ansa ajansı ve birçok haber sitesi, Sala’nın gözaltına alınması ile Abedini vakası arasında bir bağlantı olabileceğini duyurdu.
Haberlere göre, İran-İsviçre vatandaşı Abedini, İstanbul’dan İsviçre’ye giderken Milano’da aktarma yaparken havalimanında gözaltına alındı. ABD tarafından verilen tutuklama kararı nedeniyle durdurulan Abedini hakkında Milano mahkemesinin ABD’ye iade konusundaki kararını vermesi bekleniyor.
Abedini, Ürdün’de Ocak ayında üç ABD askerinin hayatını kaybetti
