1. Haberler
  2. TEKNOLOJİ
  3. Atomu Parçalama Tartışması: Trump ve Bilim

Atomu Parçalama Tartışması: Trump ve Bilim

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Donald Trump, yemin töreni sırasında ABD’li bilim insanlarının atomu parçaladığına dair yaptığı açıklamanın, internette beraberinde getireceği tartışmaları öngöremezdi.

Tartışmalara katılan birçok kişi bu unvanın aslında İngiliz ve Yeni Zelandalı bilim insanlarına ait olduğunu savunmaktaydı. Zira 1919 yılında, Yeni Zelandalı bilim insanı Ernest Rutherford, Manchester Victoria Üniversitesi’nde gerçekleştirdiği çalışmalarla büyük bir başarıya imza atmıştı.

Bu durum ilk bakışta doğru gibi görünse de, alan uzmanları için “Atomu parçalayan ilk kişi kimdir?” sorusunun yanıtı, atomun kendi yapısı kadar karmaşık bir meseledir. Parçacık fiziği uzmanı Dr. Harry Cliff’in belirttiği üzere, “atomu parçalamak” ifadesi bile sorunu içerir.

Atom Nedir?

Atomlar, maddelerin temel yapı taşlarını oluşturan, bir çekirdek ve o çekirdeğin etrafında dönen elektronlardan meydana gelen birimlerdir.

Antik Yunan felsefesinde ilk kez tartışılan atomların, gerçekte var olan en küçük parçacıklar olduğu düşünülmekteydi. “Atom” terimi de Antik Yunanca’da “bölünemeyen” anlamına gelen bir kelimeden türetilmiştir.

John Dalton’ın atom teorisi ile atomlar, 1803 yılında bilim dünyasına giriş yapmıştır. Ancak Manchesterlı bilim adamı, Antik Yunanlıların varsayımlarını kabulleniyor, atomların daha küçük parçalara ayrılamayacağı fikrini benimsiyordu.

Neredeyse bir asır sonra, başka bir Manchesterlı bilim insanı olan Joseph John Thomson, elektronların keşfi ile atomun daha da küçük parçalara bölünebileceğini kanıtlayarak bu alandaki hipotezleri pekiştirmiş oldu.

Rutherford Ne Yaptı?

Ernest Rutherford, atomların yapısına dair pek çok önemli keşif gerçekleştirmiş ve 1911 yılında meslektaşları Hans Geiger ve Ernest Marsden ile birlikte gezegensel atom modelini öne sürmüştür.

Bu model, atomların merkezinde pozitif yüklü bir çekirdeğin var olduğunu ve etrafındaki elektronların, gezegenlerin etrafında dönen yıldızlar gibi hareket ettiğini göstermektedir.

Rutherford ve ekibinin 1914-1919 yıllarında Manchester’da yürüttüğü deneylerin “atomu parçalayan” ilk araştırmalar olduğu iddiası bulunmaktadır.

Rutherford, nitrojen gazını radyoaktif parçacıklara maruz bıraktığında, gazdan “hidrojen çekirdeği” çıkmasını ve bunun sonucunda oksijene dönüşmesini gözlemlemiştir.

Dr. Cliff’e göre, Rutherford ve ekibi “bugün proton olarak bildiğimiz” parçacıkları keşfetme aşamasına gelmişlerdir.

Rutherford, “bu tür nükleer reaksiyonların gerçekleştirilebileceğini, bir nesneyi diğerine çarptırarak yeni bir şey yaratabileceğini” belirtmiştir.

Bu durum, o güne kadar hiç yapılmamış bir deneydi, ifade eden Dr. Cliff, Rutherford’ın ‘parçalama’ yerine kullandığı ‘dezentegrasyon’ teriminin de önemine vurgu yapmaktadır.

Aralık 1917’de yazdığı bir makalede deneylerinin sonuçlarının “çok önemli” olacağına ve “çekirdek etrafındaki güçlerin yapısı hakkında ışık tutacağına” değinmiştir.

Rutherford, “Bu yöntemle atomu da parçalamaya çalışıyorum,” diyerek sürecin geliştirilmesine dair umut vermiştir.

Sonraki Gelişmeler

Tarihçi Dr. James Sumner, Rutherford’ın çalışmalarının “temel kavramlar açısından devrim yarattığını” ancak atomu “parçalamaktan” ziyade “bir elementin başka bir elemente dönüşümü” üzerine yoğunlaştığını ifade etmektedir.

Rutherford, 1919 yılında mezun olduğu Cambridge Üniversitesi’ne geri dönerek Cavendish Laboratuvarı’nın yöneticisi oldu ve atom çekirdeğini “parçalamak” için

Atomu Parçalama Tartışması: Trump ve Bilim
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir