Ak Parti, Pazar günü Ankara Spor Salonu’nda düzenlenen 8. Olağan Büyük Kongresi’nde önemli gelişmelere imza attı. İYİ Parti, Gelecek Partisi ve Yeniden Refah Partisi’nden bazı isimler, istifa ederek AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu’nda (MKYK) yer aldı.
VEKİLLERİN TAMAMI MKYK’DA YER ALDI
Gelecek Partisi’nden Serap Yazıcı Özbudun, Nedim Yamalı ve İYİ Parti’den geçen Nebi Hatipoğlu, Seyithan İzsiz, Dursun Ataş, Ünal Karaman ile Kürşad Zorlu AK Parti MKYK’sına seçildi. Yeniden Refah Partisi’nden istifa eden Suat Pamukçu da Parti İçi Demokrasi Hakem Kurulu üyeliğine getirildi.
“YERİNİZ SAĞLAM” MESAJI VERDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın MKYK’daki bu değişiklikle birlikte yeni katılan milletvekillerine “yeriniz sağlam” mesajı verdiği ifade ediliyor. Bu hamlenin arkasındaki asıl amaç ise giderek netleşiyor.
ASIL AMAÇ SEÇİM KARARI ÇIKARMAK
Türkiye Gazetesi’nden Yücel Kayaoğlu’nun haberine göre, AK Parti’ye diğer partilerden milletvekili katılımının devam edeceği belirtiliyor. Kulislerde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden adaylığı için gereken 360 milletvekili çoğunluğuna ulaşarak Meclis’ten seçim kararı çıkarmanın hedeflendiği vurgulanıyor.
GELECEK, DEVA VE İYİ PARTİ’DEN YENİ KATILIMLAR OLACAK
Cumhur İttifakı’nın (AK Parti, MHP, Hüda-Par ve DSP) yeni katılımlarla sandalye sayısı 324’e ulaşmış durumda. Yeniden Refah Partisi’nin destek vermesi halinde bu rakam 328’e çıkacak. Ancak, seçim kararı alabilmek için 360 milletvekilinin oyu gerekli olduğundan, önümüzdeki günlerde Gelecek, DEVA ve İyi Parti’den yeni katılımların olacağı öngörülüyor. AK Parti yönetimi ise partiye katılımlar konusunda kapıları açık tutmayı sürdürecek.
SEÇİM İÇİN 7 KASIM 2027 ÖNE ÇIKIYOR
Parti kulislerinde muhalefetin erken seçim taleplerine karşılık olarak 2027 sonbaharı işaret ediliyor. Hatta seçim için 7 Kasım 2027 tarihi gündeme geldi. Muhalefet, 2026’dan sonraki seçimler için Meclis’ten alınacak bir karara destek vermeyeceklerini belirtse de, AK Parti yönetimi bu durumu “Günü geldiğinde hiç kimse seçimden kaçamaz” söylemiyle karşılıyor. Ayrıca, Cumhurbaşkanı’nın adaylığı için herhangi bir tarihte Meclis’ten seçim kararı çıkarmanın yeterli olduğu ve bu süreçte anayasa değişikliğinin daha zor olduğu görüşü dile getiriliyor.

