Çukurova Üniversitesi Nöroloji Ana Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Şebnem Bıçakcı, “Bir birey, üç ay boyunca haftada üçten fazla ağrı kesici tüketiyorsa ve ağrıları belirgin şekilde artmışsa, aşırı ilaç kullanımı nedeniyle baş ağrısı gelişmiş olabilir.” ifadelerini kullandı.
Türk Nöroloji Derneği Başağrısı Çalışma Grubu’nun Yönetim Kurulu Üyesi olan Bıçakcı, bir sağlık kongresi vesilesiyle Antalya’da bulunduğu sırada, toplumda bel, baş ve boyun ağrılarının sıklıkla görüldüğüne dair bilgiler verdi.
Özellikle baş ağrısının, özellikle migren türünün, en verimli yaş dönemlerinde yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini belirten Bıçakcı, yeni başlayan ve daha önce yaşanmamış ani ve şiddetli baş ağrılarında sağlık kuruluşuna başvurulmasını önerdi.
Nedeni belirlenemeyen baş ağrılarının, hipertansiyon, travma, damar tıkanıklıkları, bazı maddelerin kullanımı veya bırakılmasından kaynaklanan yoksunluklar ve enfeksiyon gibi etkenlerle ortaya çıktığını aktararak, bu tür ağrılarına iki ana grup olduğunu vurguladı.
Bıçakcı, nedeni bilinmeyen baş ağrılarının primer baş ağrıları olarak adlandırıldığını ve bunlar arasında gerilim tipi ile migren baş ağrısının sıkça görüldüğünü ifade etti.
Dünyada her altı kişiden birinin migren hastası olduğunu belirten Bıçakcı, bu durumun genetik bir yatkınlık gösterdiğine dikkat çekti. Ayrıca, düzensiz beslenme, hareketsizlik, yetersiz su tüketimi, rüzgâr değişimleri, klimalı ortamlarda kalma, mayalı gıdalar tüketimi ve uyku düzenindeki değişikliklerin migren baş ağrılarını tetikleyebileceğini anlattı. Hekimlerin temel amacının, baş ağrılarını sona erdirmek olduğunu da sözlerine ekledi.
Ağrı kesicilerin aşırı kullanımının baş ağrısına yol açabileceğine değinen Bıçakcı, “Eğer bir kişi, son üç ayda haftada üçten fazla ağrı kesici kullanıyorsa ve ağrıları artık şiddetlenmişse, bu aşırı ilaç kullanımına bağlı bir baş ağrısı gelişmiş olabilir. Bu durum, üçüncü basamak hastanelere yapılan başvurularda sıkça görülmektedir.” dedi.
“Mevsim geçişleri baş ağrısı oluşturabiliyor”
Bıçakcı, bazı hastaların, ağrı hissetmemek amacıyla farklı ağrı kesicilere yöneldiğini ve bu ilaçların zamanla böbrek sorunları, hipertansiyon, mide rahatsızlıkları ve alerjik reaksiyonlar gibi problemlere yol açabileceğini belirtti.
Artan ağrı kesici tüketiminin baş ağrılarını karmaşık hale getirebileceğine dikkat çeken Bıçakcı, “Bir zamanlar ayda bir ya da iki kez migren atağı yaşayan hastalar, artık her sabah ağrı kesici almadıkça geçmeyen ağrılarla uyanma durumuyla karşılaşabiliyor.” şeklinde konuştu.
Hava değişimlerinin ciddi boyutta baş ağrısı ataklarını tetikleyebileceğini ifade eden Bıçakcı, baş ağrısının yanı sıra eklem, kas, sırt ve bel ağrılarına da yol açabileceğini aktardı. Ağrıların yönetilmesinde denge sağlanmasının önemine değinen Bıçakcı, beslenmeye, uyku düzenine ve düzenli spor yapmaya özen gösterilmesini; stresin yönetilmesi gerektiğini vurguladı.
Bilimsel temeli olmayan tedavi yöntemlerine yönelik dikkat edilmesi gerektiğini anlatan Bıçakcı, yoğun kronik ağrı çeken bireylerin, bu alanın uzmanı hekimlerden destek almasının önemine de değindi.
